Komutan Değil, Baba Oluyorsunuz
Bir çocuğunuz olacağı haberini aldığınızda müthiş bir gururla doldunuz, artık baba oluyorsunuz. Artık resmen size ait bir insana sahipsiniz. Tabii bunu bu şekilde tanımlarsanız hatayı baştan yapmış olursunuz. Çocuğunuz size ait bir insan değildir. Unutmayın komutan değil, baba oluyorsunuz. Onu belli bir yaşa kadar sizin sorumluluğunuz altındaki bir birey olarak tanımlamanız ileride yapacağınız pek çok hatayı engelleyebilmenizi sağlayacaktır. Bu metni okuyorsanız, daha iyi bir ebeveyn olmayı istiyorsunuz demektir. Bunun için birinci adım, insan haklarına aile düzeyinde saygılı olabilmeyi öğrenmekten geçmektedir. Çocuğunuz dahi olsa, onlara karşı olan tavrınız belli standartlar dahilinde olmalıdır. Kanunlar nazarında dahi anne ve babaların davranışlarının olması gereken standartlar belirlenmiştir.
Tabii geleneksel Türk ailelerinde baba tanımının biraz daha farklı yapılmış olduğu bir gerçektir. Çok acı bir yargı olan “döver de, sever de” yaklaşımı, günümüzde hiçbir çevre tarafından kabul görmemektedir. Hele ki şiddet, kanun nazarında oldukça ağır bir suçtur. Çocuğuna şiddet uygulayan babaların bu hakları ellerinden alınıp, çocukları devlet gözetimine çekilebilir. Bunun ciddiyetinin öncelikle farkında olmak gerekir. Tabii şiddet dile getirirken dahi zorlandığımız bir konu. Esas konumuz çocuğunuzla olan ilişkileriniz.
Nasıl Bir Baba Olmak İstiyorsunuz?
Çocuğunuzla maça gidip, onun kız arkadaşı ile olan sorunlarında yanında olup sırtını sıvazlamak mı hoşunuza gider, yoksa siz eve girdiğinizde oturuşunu değiştiren, yanınızda kolay kolay konuşamayan bir çocuğunuz olsun mu istersiniz.
Eğer çocuğunuzla aranızda gerçekten samimi bir ilişki kurulmasını istiyorsanız, kendinizi komutan onu ise ast bir asker olmak fikrini kafanızdan çıkarmalısınız. Asker – komutan ilişkisi, baba – çocuk ilişkisinden oldukça farklıdır. Bu noktada kız çocuklar ile erkek çocuk ayrımı elbette yapılabilir ancak, evde bir üst gibi davranan babanın kız veya erkek çocuğuna yaklaşımı hemen hemen aynıdır. Tabii Türk aile yapısında kız çocuklarının bir miktar daha bakı altında olduğunu da kabul etmek gerekir ki, bu aslında ailelerin kendini kandırmasından öte değildir. Zira baskı altındaki kız çocuğu da, öyle yada böyle yapmak istediklerini yapacaktır.
Çocuğunuz Sizden Korkmasın
Babalarından korkan çocukların, büyük bir kısmının aileden uzaklaştığı ve dış dünyadaki rol modelleri benimsediği kesinleşmiş yargıdır. Hiç kimse korktuğu ve hatta ürktüğü birisini rol model almaz ve ona hayranlık duymaz. Bu durumda baba evde baskın karakter olmaya çalışırken bir çeşit kışla düzeni kurmaya çalışırsa, sonuç mutlak başarısızlık olacaktır.
Sizin mükemmel olup olmamanız, başlangıçta çocuğunuz için hiçbir şey ifade etmez. Siz onun babasınız ve ona bunu ispatlamak için yol arayışında olmanız gerekemez. Aslında pek çok baba süreci kendisi zor bir hale getirir. Çocuklarının üzerinde baskı kurup, onların davranışlarını bir çeşit şiddet unsuru olan sertlikle kontrol etmeye çalıştıkları sürece çocuklar babalarından uzaklaşacaktır. Kaldı ki eski zamanlardaki baba figürü ile günümüzdeki arasında tam olarak bunu tanımlayan bir durum söz konusudur. Bu günün babaları oğulları veya kızları ile kanepede yayılıp dizi izleyebilirken, eskiden babaların evde bulundukları süre içerisinde bacak bacak üstüne atmak dahi bir sorundu.
Korku, elbette bir caydırıcı unsurdur. Ancak unutmayın ki, hapishanelerin var olması, suçu yok etmez. Benzeri şekilde çocuğunuz sizden korktuğunda yanlış hareketler yapmayacağı garanti edilemez. Kaldı ki bahsettiğimiz yanlışlar onların hayatına mal olabilecek ve sizi çok üzecek hususlar olduğundan bunu engellemenin yollarına bakmalı ve onları korkutmak yerine kapsamalısınız. Kapsamak, onun sizi tam anlamıyla benimseyip, sizden gelen direktifleri baskı altında olmadan uygulaması anlamına gelir ki, bunları çocuğunuz direktif olarak algılamayacağından, kendini baskı altında hissetmeyecektir.
Ayrıca bu konuda daha fazla bilgi için aşağıda ki linkten başka bir yazımızı okuyabilirsiniz;
“İyi Bir Eş Misiniz?“