Sorumluluk Almaya Hazır Mısınız?

Hayatınızın En Keyifli Sorumluluğunu Almaya Hazır mısınız?

Bebek sahibi olmak herkesin içgüdüsel isteğidir. Özellikle kadınlarda bu bir gerekliliktir. Erkekler için ise biyolojik olarak değilse de toplum normları gereği olarak bir gereklilik olan bu sorumluluk, gerçek olduğunda bambaşka bir boyut kazanacak ve adeta biyolojik bir haz verecektir. Tabii baba olmak anne olmakla kıyaslanacak bir pozisyon değildir. Annelik tanrısal bir kabiliyettir ve bir çok biyolojik sebebi ve sonucu söz konusudur. Bebek ile anne arasındaki kozmik bağın, baba ile kurulması da beklenmez. Lakin, baba figürü tüm aileyi birbirine bağlayan en güçlü unsurdur ve toplumun temel direği olarak tanımlanan ailenin reisidir. Her ne kadar modern ailelerde reislik kavramı bir miktar değişmiş olsa da hala baba, hemen her konudan sorumlu aile bireyi olarak sorumluluk sahibi olan kişidir.
Çocuğu olmayan evliliklerde bireylerin anne baba rollerinin olmayışı aile içerisinde bir boşluk olarak hep hissedilir ve sanki aile olabilmenin en önemli unsurunun çocuk olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Sözlük anlamı olarak da, anne, baba ve çocuk(lar) dan oluşan birliğe aile dendiğini dikkate alacak olursak, ailenin temel 3 direği olduğunu kabul etmek gerekir.

Elbette aile birliği bir ortaklıktır. Ancak baba bu ortaklığın neredeyse bütünü yükünü sırtına alan kişidir. Bu sorumluluğu almaya ne kadar hazır olduğunuz ise, ne kadar iyi bir eş olacağınızı ortaya koyacaktır. Aynı durum ne kadar iyi bir baba olacağınızı da gösterecektir.

Sorumluluk Almak

Çocuk sahibi olduktan sonra hiçbir şeyi önceki gibi yaşayabilmeniz mümkün değildir. Bu aşamadan sonra hayatınızda marjinal değişiklikler yapmalı ve önceliklerinizi değiştirmelisiniz. Öncelikle maliyetler noktasında yeni bir kaleme hazır olup olmadığınızdan emin olmak gereklidir. Ne olursa olsun çocuk sahibi olmak, eğer yeterli şartlar sağlanamayacaksa oldukça yanlıştır. Nasip, kısmet bilinci ile çocuk yapmak, hiç de doğru bir yaklaşım değildir.

Kimilerimiz gelecekte ne olacağını planlayamayız iddiasında bulunuyor olsalar da, baba sorumluluğu uzun vadeli planlar yapmayı gerektirecektir. Hiçbir aile yarın ola hayrola bilinci ile yönetilemez. Özellikle çocuklarınızın geleceği ile ilgili yatırımları yapabilmek noktasında yeterliliğe bugün sahip değilseniz ve önümüzdeki 5 yılı öngöremiyorsanız bu sorumluluğu almak konusunda bir kez daha düşünmenizde fayda vardır.

Dünyamız eski dünya değildir. “Aç mezarı yok” kavramı artık söz konusu değildir, ki ülkemizde dahi açlık problemi söz konusudur. Bu şartlar altında geleceği en azından bir nebze öngörüyor olmak gereklidir. Yani bir meslek sahibi olmak ve maddi koşulları ortalama seviyede yaşam standartlarına ulaştırabiliyor olmak veya buna orta vadede erişebilecek olmak ya da en azından bunu öngörmek gereklidir.

Tabii bunun yanı sıra yetilerden öte sorumluluk alabiliyor olmak gereklidir. Kimilerimiz kişilik özelliklerimiz gereğince sorumluluklardan kaçınırız. Çocuk sahibi olmadan önce kendinizle bu müzakereyi yapmalısınız. Açık yüreklilikle bu sorumluluğa ne kadar uygun olduğunuzdan emin olmanız gerekir. Zira çocuk doğduktan sonra onu annenin üzerine atıp, eski hayatınıza devam etmeniz söz konusu olmayacaktır. Pek çok evliliğin sona ermesinde birincil neden olarak kabul edilen bu sorun, çocuk sahibi olmayan ailelerde sorun dahi değildir.
Ayrıca babanın sorumluluk sahibi olmaması nedeniyle çocukların ciddi sorunlar yaşadığı da unutulmamalıdır. Fakat altı çizilmesi gereken bir başka husus vardır ki, bu noktada tek sorun maddi sorumluluk değil, manevi yükün de paylaşılmasıdır. Her çocuk babası ile ilişki içerisinde olmak ister ki, siz ona bunu vermediğiniz takdirde mutsuz bir bireyi dünyaya kazandırmış olursunuz.

Ne olursa olsun, sorumluluk alabileceğinizden emin olmanızda fayda vardır. Gerek sizin mutluluğunuz, gerek eşinizin mutluluğu ve gerekse dünyaya gelecek yavrunun hayatının keyifli geçebilmesi için bu muhasebeyi hassasiyetle yapınız.

 

Ayrıca bu konuda daha fazla bilgi için aşağıda ki linkten başka bir yazımızı okuyabilirsiniz;
“Artık Herşey Bambaşka Olacak”